Ruhuma üfleneni yazan bir kâtibim ben.
Nice kelimelere gebe kalan, onları ince ince tartıp,
sonunda kelemi mürekkebe batırıp yaz deneni yazan bir kâtip...
Ben sesim, ben soluğum…
Uykularımdan uyandıran, masaldan gerçeğe bir adım yaklaştıran,
ne olduğumu, nerden gelip nereye gittiğimi hatırlatan,
mahremiyetimde insanlığın aradığı sırrı bulduğum bir nefesim.
Leyla’yım ben, Zühre’nin duasıyım.
Doğayı okur gibi, ağacı, yaprağı, insanı okur gibi okunmayı bekleyen bir nesirim, nazımım ben…
Açtım kollarımı bekliyorum.
Sen gelince bahar gelecek, sen gelince yağmur duracak.
Kalemle nefes bir olacak.
Kalemle nefes bir olacak.
Aslolan söz değil midir sevgili, gerisi beyhude!