22 Haziran 2008 Pazar

delirmek üzerine..

delirmek..
bir sokak ortasında..
gelmeyen bir mesaj için,gitmeyen bir mesaj için,
yüzüne dokunamadığın kişi için delirmek,bir sokak ortasında..
göğe çevirdiğinde başını,yağmur olup içine yağması..
yere eğdiğinde başını,soluğunun kesilmesi..
ya da rüzgarın her yüzüne dokunuşunda,
onun buralarda bir yerlerde olduğuna inanmak gibi bir şey olsa gerek..
her gece rüyalarını seslendiriyorsa,
ona sarıldığını sandığında hayalini buluyorsan kollarında,
ve kokusunu beklerken boşluğu çekiyorsan içine,
başlıyorsun delirmeye..
bir parça kahkaha kalabalıklarda,
bir parça susmak evinin arka odalarında,
ve bir parça ağlamak dinlediğin şarkılarda..
gurur adına kısa kestiğin konuşmaların ardından pişmanlıklar
ve de bir parça..
gurur adına..
gurur?
insan gururlu olunca başını arkaya çevirmez,
gözünden "o"nun için yaş inmez,
duymayı en çok istediği sesin yanından bile geçemez..
beklemek..!
ne uzun bir kelime..
aramasını beklemek,konuşmasını beklemek,kapılarda gelmesini beklemek,
sonra dönmesini beklemek..
ne uzun bir kelime.
düşünmeye,sorgulamaya iten ikilemler..
bırakıp giden için mi, ardından bakan için mi daha zoR olmalı?
”o kadar da önemli değildir aslında bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer..
delirmek..
geceler boyu düşünüp bir çıkış bulamamak,
geceler boyu susup kendi sularında boğulmak..
beni delirten,bu karanlığa hapseden kişi sen iken
umut ışığımın yine aynı deLiLikten kaynaklanacağını kim bilebilirdi ki?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

sevdiğinizden ayrıldınız sanırım,çok üzücü...inş herşey yoluna girer Ezgi

'ez' dedi ki...

hayır, yazı yazmak hep iddia ettiğim üzere biraz hayal gücüne ve iyi gözleme dayanır. yazılan her üzüntüyü yazan insan taşımıyor allahtan.. ama ilgine ve düşüncene teşekkür ederim selen,
hoş kal.