İlk kez geçmiyorum bu yollardan. Bu kaldırımlarda defalarca kez yürüdüm, başımı çevirip iskelenin bu parçalanmış merdivenine ilk kez bakmıyorum. Bir çoğunda kendimi yakın bile hissetmiştim o parçalanmışlığa..
Aklımdaki onca şeyi çözümlemek için bir umutla gelip oturduğum,her şeyi sorgulayıp ta bir o kadar umutsuzlukla geri döndüğüm aynı sahilin aynı bankında oturuyorum.Bu kez diğerlerinden bağımsız, apayrı soru işaretleriyle dalıyorum denizin seyrine.
Yüzümde aptal bir gülümsemeyle doğruldum, fark etmeden iki büklüm olduğum bankta. Burada en son oturup bir çözüm aradığımda duyduğum endişeydi yüzümü böyle gülümseten. Acaba onu arayıp “uykumu geri ver!” deyip cevabını bile duymaya fırsat vermeden kapatsam telefonu anlar mı ben olduğumu diye düşünmüştüm... Ve yüzümün kasları, onca zaman sonra yüzüme kapattığı kapıları anımsamamın verdiği belirsiz bir duyguyla tekrar gevşedi..
Kaç yıl geçti kim bilir üstünden.O zamanlar içim aynı duyguyla dolar, aynı duyguyla taşar ve o aynı duygudan başka duyguya geçit vermezdi...Şimdiyse bu boşluğa, bomboşluğa sığamıyorum.
Tam da bunları mı düşünmeye geldim buraya diye aklımdan geçirip, kafamdan geçenleri, asıl geçmesi gerekenlerle değiştirmeye çalıştığım anda tokat gibi yüzüme çarpan o keskin kokuyla, onun kokusuyla irkildim oturduğum yerde. Üzerine yazdığım tüm yazılar, yaşanan tüm ayrıntılar,sesinin tınısı beynimde şok etkisi yarattı...Yıllar boyu artık benim için bir şey ifade etmiyor ki deyip avunduğum tüm detaylar hemde en ufak ayrıntısına kadar beynimde eski yerini aldı.Hiç yol alamadım mı diye sorgulamak, acaba unutamadım mı diye şaşırmak, özlemek, pişman olmak ve adını koyamadığım bir çok duygu aynı anda hissedilince nefes almak ve yutkunabilmek biraz zor oluyormuş anladım..
Kalp atışlarımın kalbimi yorduğunu hissettim. Yaşanan her şey geride kalmıştı. Çok, çok geride üstelik..Eğer karşılaşacağım gözler onlarsa bile aslında konuşulacak birkaç cümle bile kalmamıştı..O olsa ne yapardım..?Nezaketen birkaç cümle kurmalı mıydım?.. Bunları düşünemedim.. Doğruyu sorgulayamadım..İçten gelen bir güdüyle başımı hafifçe arkaya çevirdim.Ona yöneldiğimde tanımadığım bir çift gözle karşılaştım.
Evet , biliyorum..
bir tek kokuydu geçmeyen zamanla..
ve her duyulduğunda biraz daha keskinleşen..
Buğulu bir gülümsemeyle baktım yüzüne, ilk kez gördüğüm o bir çift göze, yılların anısını, acısını, gülümseyişini, izini yükleyerek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder