5 Ağustos 2008 Salı

dingin

Bir yıl daha hayatta kalmama bir kaç hafta var evet… Hep böyle olur. İnsan tüm sene bekleyip yeni yaşına ramak kala sorgular hayatını. “Ömrüm nasıl geçiyor” lu soru cümleleri türetir.
Hayatım telden bir ayraç gibi. Parmaklarımı geçirmeme izin veriyor ama bedenim sığmıyor o ufak deliklerden. Kendi içimden bile geçemiyorum.
Günler sonra evimde olduğum için saçma bir huzur var içimde. Belki de dünyanın en güzel şehriydi hayır hayır kesinlikle dünyanın en güzel şehriydi Barcelona. Ve rüyadan da öteydi ibiza. madrid, valencia... Ama yine de İstanbul’a ayağımı bastığımda gülümsedim anlamsızca. Yazacak, anlatacak bir ömürlük ilham biriktirdim sanırım. Sanattan yolu geçen her kimsenin yaşamayı hayal edeceği tek yerdi orası. İspanya’nın dahi en güzel şehriydi.
Şimdi gerçek hayata dönmüş bir şeyler karalıyorum. Yaklaşan bütünlemelerimi düşünüyorum. Hayatta 1 yıl daha kalmış olmaya hazır mıyım onu sorguluyorum. Evim darmadağın eşyalarımı yerleştirmeye üşeniyorum. An’lık mutluluklar yetmiyor… Tatile gitmek, kucaklar dolusu alışveriş yapmak, kulağına mp3 takıp saatlerce yürümek, arkadaşlarına hediyeler almak… Oyalamak için kendini evet güzel bir yol ama yetmiyor…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

garip ama kendimi bulmak şaşırtmıyır beni. bir kaç hafta kaldı doğmama ve düşündüklerm yazmışsın Ezgi. ilgiyle takip ediyorum.

'ez' dedi ki...

teşekkür ederim. sen umarım bir yıl daha hayatta kalmaya hazırsındır..