29 Ekim 2012 Pazartesi

üzülme güzel kadın, hayatımıza bahar geldi...

‘Sevgilim’ dedi, “göğsümdeki en güzel oda senin…”
İnsan başlangıçlardan korkar mı? Ben korkarım. Ayrılıklardan korktuğum içindi sevmelerden uzak duruşlarım. Sonra sabah, vakti gelen ezan gibi hayatta yeni başlangıçlar gelir dayanır kapına. En güçsüz, en beklenmedik, en olmayacak vakitte bulur seni. Tutar kolundan, çocukken kuma gömüp kaybettiğin yeni ayakkabılarını bulduğun günün mutluluğuna götürür. İşte o mutluluklar gerçektir boyun bir metreye varana kadar. Sokaklarda yankılanan kahkahaların yapmacık değildir. Dizlerinin yara bere içinde olduğu hatıra fotoğraflarındaki gibi gözlerin kocaman, biraz telaşlı bakar.
Şarkıların anlam kazandığı bir nokta vardır. Okuduğun kitapların altını çizerken seçici olduğun, ona kurmaya layık bulacak bir cümle için geceyi gündüz ettiğin bir nokta…
‘Beklemek’ ne zor bir kelime… Gözünü az önce açan bir yeni doğanın şefkat beklemesi gibi bir beklemekten bahsediyorum. Kelimelere yeni baştan anlam verir bu duygu. Sadakat gelir göğsünün tam orta yerine yerleşir. “Oruçtaki su gibi bekliyorum seni der sana, susarak, canım yanarak…“
Yılların derin uykusundan uyanan bir prenses edasıyla uyanmak gibi her sabaha bu hisle uyanmak… Gördüğüm tüm şehirleri, ayak bastığım ülkeleri, yediğim yemekleri, bu zamana kadar dinlediğim tüm şarkıları O’na anlatmak ister gibi, sanki hep eksik olan bir parçayı bulup biraz korkuyla yerine özenle yerleştirir gibi… Uzun mektuplar da yazsam hiçbir kelime yakışmıyor adının yanına. Anlat desen anlatamam. Sana bakar uzun uzun susarım. Aramıza ne gereksiz kelimeler girsin isterim, ne denizler, şehirler girsin bu vakitten sonra… Bu vakti uzun yıllar bekledim ben sevgili… Sabırla, sebatla, canım acıyarak bekledim… Ama yüzüne bakınca yollar azalıyor, güneş yeniden doğuyor, içimdeki karlar eriyor yüzüne bakınca… Saçlarıma dokunup hoşça kal dedin veda ederken, gözlerin bana neler dedi bunu bilmeden döküldü dilinden o sessiz kelimeler… Varlığın, artık her şey geçti diyordu.
Sen bana hoşça kal dedin veda ederken, gözlerinse ‘üzülme’ dedi, “üzülme güzel kadın, hayatımıza bahar geldi...”

Hiç yorum yok: