11 Haziran 2008 Çarşamba

Görsel şölen diye bir kavram varsa işte budur! OPERATION : ORFEO

Caaaaanım AKM imaj yeniliği amacıyla dönülmez bir yola girmek üzereyken son kez sahnesini görme fırsatım oldu. Opera kültüründen haz etmeyen biri olarak ne tam tiyatro, ne müzikal, ne opera diye bir sınıfa hapsedemeyeceğimiz bir şölen izledim…
Kirsten Dehlholm yönetimindeki 14kişilik topluluk (sahne arkasını saymaz isek) kilise müziklerini andıran yer yer solo, yer yer koro müzikal zeminle birleşmiş. Müzikleri Bo Holten, John Cage ve Christoph Willibald Gluck imzalı. Ayrıntılar ince düşünülmüş. Yavaş ve emin hareketlerle dans eder gibiydiler adeta. 3bölümden oluşan sahnesi efsaneden tasvirle ondan bağımsız bir bedene bürünmüştü. Aralıksız sunulan bu 3 bölüm “ışık ve gölgelerden oluşan imgelerle, düz zeminlerle ve derinlikle zenginleştirilen iniş, yükseliş ve kayıp’tı.”
Çocuksu ayrıntılar hâkimdi. Ceplerinden sırayla çıkardıkları objeleri her görüşümüzde ‘yok artık’ demeye mahkûmduk… Ben en çok aynı anda balon çıkarıp üflemelerini sevdim. Sonundaki ışık oyunuysa takdire şayandı. Kendi içlerinden başlayıp ‘en arkada oturan’ beni bile içine alan ışık dalgaları ‘ne yapsak da unutulmaz olsak?’ sorusuna gelen tokat gibi bir cevaptı.
Aksilik bu ya 2kez elektrik kesildi. İzleyiciler sinirlendi. Ama sahne öyle büyülüydü ki önemsemeden devam ettik. Türkçe üst yazı çoğu yerde koptu boş boş müziği dinledik. Ama buna da ses etmedik. Sona erdikten sonra ışıklar açıldığında hala herkesin alkışlamaktan elleri patlamaktaydı. Yanımızda oturan bayan hızını alamayıp “bravo teknik” diye kendinden geçerken bizi de bir gülme tutmadı değil…
Neyse… İKSV ‘ye uzun ömürler diliyorum. Ve tiyatro festivali için önümüzdeki sezonu şimdiden iple çekiyorum…

Hiç yorum yok: