25 Haziran 2012 Pazartesi

Genç Werther'in Acıları

Sabahleyin güneşin doğuşunu seyretmeyi akşamdan aklıma koyarım. Sabah olur, bir türlü yataktan kalkamam. Geceleyin ay ışığını seyretmeye gündüzden niyetlenirim, gece olunca odamdan çıkamam. Niçin kalktığımı, niçin yattığımı bilmiyorum.

Artık güneş, ay ve yıldızlar istedikleri gibi dolaşabilirler. Çünkü ben artık ne zaman gündüz ne zaman gecedir bilemiyorum, gözüm artık hiçbir şey görmüyor...

Goethe

1 yorum:

Rıza Bozkurt dedi ki...

Merhaba.

Bak bak bak baaak; Goethe sendromuna yakalanmışım da haberim yokmuş. Çok şaşırdım, çünkü aylardır adını koyamadığım bir sendromun mağduruymuşum.

Özellikle Kasım 2011'den beri Olric olsun, Hulk olsun, Michel Zevaco olsun kalabalıktık buralarda. Bu sebeple sek sek sekerek paragraf paragraf inceldiğim yazılarımın hepsini yarıda kesip sabahları güneş doğar doğmaz yollardaydım. Meğer komşu tombik teyzelerin laneti değilmiş o, bildiğin Goethe'nin ahı tutmuş. Şerefsizim aklıma geldiydi diyerekten bir yerlerden Deli Emin fırlasaydı; eminim ki şok alakasız bir erik, bambaşka bir şok alakasız eriğe baka baka derece yapardı şok/çok acayip yanardöner bir üçgenin iç açılarından bağımsız.

Geç de olsa yer yer fark ediyoruz olasılıklar içindeki olasılıksız acılarımızı.

Yazı için Pınar Kür ve teşekkür ederim.